"BEHZAT Ç" isimli diziyi severek izliyordum; hükumetin
dizi karakteri hakkında yok nikahsız yaşıyorlar, yok fazla içki içiyor, yok
topluma kötü örnek oluyor diye dizi yayından kaldırıldı. Kalkmasının reyting
ile hiçbir alakası yoktu. Sadece Başbakan yardımcılarının bile konuşmalarında
dile getirdikleri (ayıpladıkları!) bu nedenlerle dizi yayından kaldırılmıştır.
(AKP
MV.leri içinde kumaları ile yaşayanlar yok, 4 Bakan + 1 Başbakan ve oğullarının
MALI hamudu ile götürdüğü yalanmış gibi güya topluma şirin gözükmeye
çalışıyorlardı.)
“YALAN DÜNYA” başladığından bu yana severek izliyordum. Gülse
Birsel çok fazla olmasa da arada bir politik mesajları dizi arasına
sıkıştırıyordu. Yine o dizide de karısını aldatan bir baba, aynı evde sevgilisi
ile yaşayan bu babanın bir oğlu vardı. Beyaz efendidir, hiç hükümetin sözünden
çıkmaz ancak dizinin bazı oyuncuları kalk sen GEZİ DİRİLİŞİNE destek ver!
Olacak iş mi? Bu tamamen bize aykırıydı!. Suya sabuna dokunmasalardı, özellikle
dizilerinde şovenist kürt (güneydoğu menşeeli) dizilerini ti’ye almasalardı,
bunun yerine ihale takip etselerdi, bol bol kara suratlı insanlar dizide adam
vursaydı, evlerindeki dolarları, yuroları sıfırlasalardı,
aslında ne kadar güzel
bir dizi olacaktı!? Bunu yapmadılar sonunda belalarını! buldular, dizi yayından
kaldırıldı.
“KURT SEYİT VE ŞURA” Dizinin başrol erkek oyuncusunun daha önceki
dizilerde kendini çok geliştirdiği söylenmiş, izlenme rekorları kırmış, dizi
hiçbir eleştiri almadan normal olarak hikaye bittiği için bitirilmişti. (Aile
içi -bir nevi enstet- cinsel ilişkiler çoğunluktaydı ancak AKP’li hödükler
bunlara hiç laf etmediler. Neden acaba?)
Tekrar Kurt Seyit ve Şura’ya gelirsek;
dizi ilk başta Rusya’nın 1917 Devrimini kötülüyor, orada, Kırım’da yaşayan Türk asıllıların gördüğü zulümü
anlatıyordu. Türkiye’ye (İstanbul’a) kaçışlarını konu ediyordu. Her şey güzeldi
anlayacağınız.. Dizi amiyane tabirle Ruslar’a çakıyordu. Ne güzel! Mesela bir
Nato ülkesi olarak bundan çok memnunduk!.
Fakat ne olduysa dizi
karakterleri Rusya’dan kaçıp, İNGİLİZ işgali altındaki İstanbul’a gelmeleri
durumu yavaş yavaş değiştirdi. İster istemez İstanbul’un asayişini sağlamaya
çalışan, Padişah ile işbirliği içinde olan İŞGACİ İNGİLTERE askerleri dizide
görülmeye başlandı. Aslında sütten çıkmış “ak-kaşık” olan bu İngiliz sömürge
güçleri dizinin ikinci sezonunda tu-kaka gösterilmeye başlanmıştı. Bu
birilerinin kulağına su kaçırmış olmalıydı. (bu dizinin kalmasındaki bir
nedenin de bu olabileceği benim kendi görüşümdür, bir yerden aşırma değildir!)
Belki İngiliz Elçiliği ajanlarından bir uyarı, bir serzeniş gelmiş de olabilir.
Değil mi ki en önemli bir faktör “..efenim reyting alamadı”dır. Daha önce de
reytinglerle nasıl oynandığı ortaya çıkmadı mı? Sen bir tv. Kanalı olarak
tanıtımını iyi yapmaz isen bir dizi nasıl reyting alsın? Programlarının içinde
diziden hiç bahsetmiyorsun, oyuncularını en azından birkaç programa çıkartır,
dizini tanıtırsın.. Yok, bunları yapmadılar. Sonra da reyting alamadı deyip,
diziyi sonlandırdılar.
Bu güne kadar birkaç gülmece
filmi dışında İNGİLİZ İŞGALİ altındaki İstanbul’u anlatan gerçek bir “dönem”
film yapılmamıştır. O dönemi birkaç dizi kullanmaya kalkmıştır ama onların da
sonu hüsran olmuştur. Diyeceğim o ki; o zamanda ve şu anda da kürtlerin hamisi
olan İNGİLİZlerin İŞGALİ ALTINDAKİ İSTANBUL’u anlatan ne sağlam bir dizi, nede
sağlam bir sinema filmi bu güne kadar çekil(e)memiştir. Elimizde siyah beyaz o
dönemi anlatmaya çalışan birkaç eski filmden başka bir eser ortaya konmamış, konmasına
da hala izin verilmiyor.
“GÜZEL KÖYLÜ” ise halen takip ettiğim, izlediğim tek dizi olmaya
devam ediyor. Eğer (“köylüyü uyandırmak” anlamında) onlarında başına bir iş
gelmezse iyi.. Bünyamin gayet iyi..
İsmail Memiş
21.11.2014